Hani bir söz var ya “ Dünya Atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık” , bu söz çok klişe gibi görünmekle beraber gerçekten çok derin bir anlamı içinde barındırıyor. İnsanoğlu yaşam tarzını şu an yaşadığımız gibi sürdürmeye devam ederse çok yakın bir gelecekte gezegenimiz bizlere yaşam olanağı sunmakta hayli zorlanacağa benziyor. Birçoğunuz “Wall-E” çizgi filmini izlemişsinizdir. İzlemediyseniz de hemen izlemenizi tavsiye ediyorum. Çocuklar için yapılmış bir çizgi film gibi görünen bu filmin bence hedef kitlesi erişkinler. Dünyamızı olanca hızla tüketmeye devam edersek varacağımız noktayı romantik bir senaryoyla olağanüstü özetliyor. Çocuklarımıza nasıl bir Dünya bırakacağımız konusunda çarpıcı bir örnek.
İnsanoğlu özellikle Sanayi Devrimi sonrası enerji kaynaklarını nasıl kullanabileceğini de keşfettikten sonra sürekli katlanan bir istatistikle tüketim miktarını arttırmaya başladı. 20.yy ve beşte birini geride bıraktığımız 21.yy, daha önceki yüzyıllardaki tüketim miktarlarına büyük farklar attı. Tıp alanındaki gelişmelerin ortalama insan ömrüne olan pozitif katkısı da Dünya nüfusunun hiç olmadığı kadar artmasına ve tüketimi de arttırmasına büyük bir oranda katlı sağladı.
CFO Finansal Hizmetler A.Ş. Ankara Ofisi Kağıt Atıkları Geri Dönüşüm Kutusu-1
Evet, şu anda 7,5 Milyar nüfusu olan bir Dünyada yaşıyoruz. Nüfusu azaltmak insani mantıkla mümkün olmadığına ve tüketimi çok kısıtlı oranda azaltma şansımız olduğuna göre geri dönüşüm konusuna her zamankinden daha fazla kafa yormak zorunda olduğumuz, kaçamayacağımız bir gerçek. Bugüne kadarki karnemiz başarısız notlarla dolu. Kolay gözlemlenebilir bir örnek vereyim. Bugün Dünyamızda coğrafi keşiflerden yüzyıllar sonra yeni bir kıta keşfi gerçekleşti. Öyle bir kıta ki, hiçbir ülke üstüne bayrağını bile dikmek istemiyor. Bir utanç kıtası bu. Büyük Okyanus’ta, Asya ve Kuzey Amerika Kıtalarından denize dökülen çöplerin oluşturduğu ve yüzölçümünün Türkiye’nin yüzölçümünün 2 katına vardığı tahmin edilen çöp kitlesi. Adına “ The Great Pasific Garbage Patch “ tam çevirisi olmamakla beraber Türkçe “ Büyük Pasifik Çöp Alanı” deniyor. Yoğunluğu pet şişe ve naylon poşetlerden oluşuyor. Bu tek bir örnek bile gezegenimize ihanetimizin boyutu hakkında çok net bilgi veriyor.
Pekiyi doğaya attığımız atıklarımız ne kadar sürede yok oluyor? Suyunu içip camdan dışarı attığımız bir pet şişe 400 yıl, piknikte kullandığımız ve mesire yerine bırakıp gittiğimiz plastik tabak 500 yıl yok olmuyor. Nasıl olsa fark edilmez diye içip yere attığımız sigara izmariti 1 yıl, ağzımızdan çıkardığımız sakız 5 yıl boyunca doğada yok olmuyor, eğer onu yiyecek sanan bir kuş ağzına aldığında yaşamının sonlanmasına neden olmazsa. Bu rakam naylon torbada 1000 yılı buluyor. İnsan hayatının ortalama 70-80 yıl olduğunu düşünürsek doğaya attığımız her atık malzemenin önümüzdeki kaç kuşağa miras kalacağını düşünmek bile rahatsızlık verici. 1 litre yağı lavaboya döktüğümüzde 1000 ton suyu kirletiyoruz yani 1 olimpik havuz dolusu su kullanılamaz hale geliyor. Geri dönüşüm yapmadığımız 1 ton kağıt 17 ağacın kesilmesine, ülkemizden 85 m2 ormanın yok olmasına neden oluyor. Toprağa attığımız 1 adet kalem pil 6 m2 toprağı cıva ile zehirleyebiliyor. 4000 yılda yok olabilen cam atığı en namuslusu ama geri dönüşüme dahil edilen 1 ton cam yeni üretim yapılmaması nedeniyle 100 litre yakıt tasarrufu sağlayabiliyor.
CFO Finansal Hizmetler A.Ş. Ankara Ofisi Pil Atıkları Geri Dönüşüm Kutusu
Çöpe değil de doğaya atmamızın doğru olacağı tescillenmiş bir tek konuya değinmekte fayda var. Olabildiğince çekirdeklerinizi torbalara koyup çöpe değil doğaya atın. Mümkünse toprağı 10 cm. kazıp gömün. Bilimsel olarak ispatlanmış ki doğaya atılan çekirdeklerin en az yarısı tekrar yeşeriyor. Doğa derken yollara değil elbette.
Dünya siyasi tarihine kısa bir göz gezdirirsek toplumlarının büyük bir kısmının toprak konusunda büyük sıkıntılar yaşadığını görüyoruz. Vatanı olmadığı için toprak satın alma ihtiyacı hissedeninden tutun, toprakları su seviyesinin altında olduğu için denizin önüne set çekme ihtiyacı duyanına kadar birçok örnek verebiliriz. Doğası bu kadar verimli ve bir o kadar değerli olmasına karşın ülkemizde doğamıza karşı verdiğimiz değerin ne kalitede olduğu bir soru işareti. Milli maçlarda gösterdiğimiz vatan tutkusunun onda birini vatan toprağımıza göstersek durumun çok farklı olacağını söylememek olanaksız. Bu nedenle, geri dönüşüm konusunda hepimizin çok daha bilinçlenmesi gerektiği düşüncesindeyim. Ülkemizde ve Dünyada çevrecilikle uğraşan birçok kurum gezegenimizi ve belki de daha öncelikli insanlığı korumaya çalışıyor. Dünyamız 4 milyar yıldır yaşıyor ve yaşamaya devam edecek. Denklemden insanoğlunu çıkarmak onu etkilemeyecek. Gezegenimiz kısa sürede verdiğimiz zararı yok edebilecek ve hiçbir şey olmamış gibi yaşamına devam edebilecek güçte. Ya biz?
CFO Finansal Hizmetler A.Ş. Ankara Ofisi Kağıt Atıkları Geri Dönüşüm Kutusu-2
Tüm bunları değerlendirdiğimizde geri dönüşüme sağladığımız her katkı çocuklarımıza bırakacağımız hayatın temeline kattığımız bir miktar harç olacak. Bu nedenle atılmayabilecek hiçbir şeyi atmayın, dönüşüme kazandırın. Unutmayın, “Geri Dönüşüm” Muhteşem Olacak!
Taylan AHISKAL – 30 Haziran 2020